Haftanın Kitabı; Edebiyat Terapi-Mine Özgüzel
Haftanın kitabı bölümüne hoş geldiniz. Bu bölümde adında anlaşıldığı üzere her hafta sizler için okuduğum ve beğendiğim kitaplardan birini hazırlayacağım.
Kitap okumayı sevdiğim çevrem tarafından bilinir. Boş zamanlarında kitap okuyanlardan değil de, kitap okumak için boş zaman yaratanlardanım. Bazen öyle keyif alıyorum ki içinde bulunduğum hikâyeden, herkesin aynı keyfi almasını istiyorum ve çevremdekileri o kitabı okumaları için daraltıyorum. Hal böyle olunca dedim ki, bu keyfi daha fazla insanla paylaşayım, daha fazla insanı daraltayım 😊
Sizler için bu hafta seçtiğim kitap, bayıla bayıla okuduğum Klinik Psikolog Mine Özgüzel’in, ‘Edebiyat Terapi’ eseri.
Öncelikle biraz yazarımızdan bahsedeyim size. Mine Özgüzel, klinik psikologdur. İstanbul Üniversitesi Umumi Psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra mesleki yaşamına Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde Çocuk Nöroloji servisinde başladı. Daha sonraki dönemlerde, Şişli Etfal Hastanesi’nde Nöropsikiyatri Kliniği’nde çalışmalarını sürdürdü. Deneme ve Edebiyat kategorilerinde yazmaktadır. ‘Edebiyat Terapi’ kitabında ise hayatına dokunmuş yazarların eserlerine dair psikolojik izlenimlerini ve kendi deneyimlerini anlatır.
Edebiyat Terapi İnceleme
Yazarımız kitabında dokuz önemli yazardan bahsetmekte. Bu yazarlar; Virginia Woolf, H.D Lawrence, Jean Paul Sarte, Kafka, Stefan Zweig, Dostoyevski, Albert Camus, Andre Gide ve Simone de Beauvoir. Kitabın içerisinde bu yazarların yaşamlarına ve eserlerine dair kesitler yer alıyor ve Mine Özgüzel bu kesitler üzerinden psikolojik tahlillerde bulunuyor. Okuyup, inceleyip etkilendiği eserlerin kendi hayatında nasıl izler bıraktığını kendi okuyucusu ile paylaşıyor. Usta yazarların hayatlarına ve eserlerine varoluşçuluk felsefesi üzerinden yaklaşan yazar, bizlere de güzel kapılar aralıyor aslında.
Tam olarak adı gibi muazzam bir terapi sağlıyor kitap okuyucuya. Edebiyatın insan üzerindeki etkisinin farkına varıyor, iyi hissediyorsunuz.
Dili ağır eserlere değinse de yazar, kitabın dili tam aksine oldukça hafif ve su gibi akıp gidiyor. Ne okusam diyenlerin, hele de edebiyat severlerin muhakkak okumalarını tavsiye ediyorum.
Keyifli okumlar.
