Haftanın Kitabı; “İçimizdeki Şeytan” -Sabahattin Ali

Bu hafta Kürk Mantolu Madonna’nın gölgesinde kalmış en az onun kadar kült bir kitaptan bahsedeceğim sizlere. İnsanın kendini sorguladığı, toplumu sorguladığı, Sabahattin Ali’nin kaleminin akıcılığı ile okuyucuyla buluşan kitap “İçimizdeki Şeytan”.


Kürk Mantolu Madonna kitabının popüler kültürde parlaması ( ne yazık ki) ile birçok okur Sabahattin Ali tanıştı. Kitabın içindekileri merak etmeyenler bile Sabahattin Ali’den bahseder, kitapları ile fotoğraf çektirir hale geldi. Oldukça likelanan Kürk Mantolu Madonna kitabı, Sabahattin Ali’nin muazzam kaleminden dökülen diğer eserleri gölgede bıraktı ne yazık ki. Bu gölgede kalmış eserlerin içinde öyle bir kitap var ki, okurken beni dönemlerin içine götüren, mücadeleye ortak eden, öfkelendiren, affettiren… “İçimizdeki Şeytan” 
Kitapta, Sabahattin Ali’nin biraz toplumu, biraz kendini sorguladığına tanıklık ediyoruz. Balıkesir İstanbul arasında geçen hikayede; Ömer, Ömer’in aşkı Macide ve Bedri ile tanışıyorsunuz. 

Ömer, felsefe okuyan, bir postanede çalışan, Macide’ye vapurda görür görmez aşık olan, iradesiz, zayıf, çokça zaafı olan amma velakin her türlü hatasının fazlaca farkında olması ile kendini affettiren bir karakter.

Macide, Ömer’in aşkı. Ömer’e aşık olan, naif, oldukça güçlü bir konservatuar öğrencisi. Eğitimi için Balıkesir’den İstanbul’a bir tanıdıklarının yanına yerleşmesi ile hayatı değişen, sevgide kendini bulan bir karakter. Aynı zamanda hikayede türlü gazeteciler, hukukçular, politikacılar ve öğrenciler mevcut. Hepsi ile yollarınız bir şekilde kesişiyor ve kendinizi akan sohbette buluyor, kimi zaman kızıyor, kimi zaman hak veriyorsunuz. 
İlk başta Ömer ve Macide’nin aşkı, hikayeyi sıradan bir aşk hikayesi gibi göstersede, aslında hiçte öyle değil. 

İçimizdeki Şeytan’da, bir düşünceye körü körüne nasıl bağlanıldığı, aydın geçinenlerin kofluğu, yaşam mücadelesi içerisindeki sürüklenmenin ve tutunmaya çalışılmasının çaresizliği de anlatılıyor. 
Hakikati ararken kaybolan Ömer, aşık olduğu kadın ve 1940’lı yıllarda insanların psikolojik çözümleri, felsefe, toplum, siyaset ve birey eleştirileri ile dolu harikulade bir öykü ile tanışıyorsunuz.

 İçimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali’nin kaleminin muazzam akıcılığı ile su gibi akan bir kitap. Bir seyahat esnasında okumak için yanıma aldığımdan bende Dekalog Yayınları’nın cep boy baskısı mevcut. Toplamda 487 sayfa. Cep boy olmasına rağmen, sayfa içi ve yazı tasarımları öyle güzel yapılmış ki, okurken bir göz karmaşası yaşamıyorsunuz. 

Popülerliğe malzeme olmamasından korkmayın. “İçimizdeki Şeytan” elinizden bırakamayacağınız, okudukça keyif alacağınız bir kitap olacak. Herkese şimdiden keyifli okumalar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir