17.İstanbul Bianeli: Sanatla değiş, dünyayı dönüştür

17.İstanbul Bianeli yorum

Koç Holding sponsorluğunda ücretsiz düzenlenen 17.İstanbul Bianeli, kapılarını sanat severler için açtı. 17 Ekim ile 20 Kasım arasında gerçekleşen organizasyon, basında da oldukça ses getirdi. Lansmanını internetten takip ettiğim (orada olmayı çok isterdim ama ne yazık ki haftanın 7 günü çalışıyorum) 17.İstanbul Bianeli’ni geçtiğimiz akşam gezme fırsatı buldum. Merak edenler içinde 17.İstanbul Bianeli hakkında bir yazı hazırladım.

17.İstanbul Bianeli

17.İstanbul Bianeli: Feminizm, mücadele, bağımsızlık, özgürlük, toprak…

Yoğun çalışma girdabında sürüklenen ve hemen hemen haftanın yedi günü çalışan biri olduğum için, iş çıkışı koştur koştur 17.İstanbul Bianeli’nin Pera Müzesi’ndeki sergisine gidebildim. Pera’daki sergi saatleri oldukça esnek, benim gibi vakit derdi olanlar için rahat ziyaret edilebilecek yerlerden biri. Sergiyi ziyaret etmek isteyen arkadaşlar, önceden internetten formu doldurup, QR Kod alıyorsunuz. Pera’daki danışmada görevli arkadaşlarda yardımcı oluyor size. Ben geç saatlerde gittiğim için olağanüstü bir kalabalık yoktu. Bu nedenle sergiyi oldukça rahat ve geniş geniş gezebildim. 17.İstanbul Bianeli Pera Müzesi’ndeki sergide, hakimiyet feminizm ve bağımsızlık savaşıydı. İlk olarak toprağın kültürünün sanatla anlatıldığı kısa bir belgesel izledim. Özümüzün yani toprağın yaşam şekli mi yoksa, aktarılması gereken bir kültür mü olduğu sorusuna bir cevaptı bu belgesel. Toprakla gelen her şeyin aslında yaşamlarda neyi ifade ettiğini gördüm.

İstanbul Bianeli

Daha sonra ise benim en etkilediğim ‘Feminizim’ temasının işlendiği alana geçtik. Kadının, sadece kendi olmak ve bir şeyler yapabildiğini göstermek için verdiği; zorlu, kayıplı, acılı ve sonunda başarıya ulaştığı mücadeleye kare kare tanık oldum. Benim için Pera’daki serginin en etkileyici bölümü bu oldu. Oldukça geniş bir alan verilmiş feminizme, çünkü yıllar önce başlayan bu mücadele hale devam ediyor. Çağ ilerliyor gibi görünse de kadın hala aynı mücadeleleri veriyor aslında. Eserleri incelerken aklıma gelen şey bu oldu. Kendin olabilmenin, kısıtlanmadan, kıyaslanmadan, taraf olmak zorunda kalmadan hala bir şeyleri yapmak için çaba veriyor kadın. Ve dedim ki, bu kadar acılı bir yolculukta bu kadar mükemmel şeyler başaran kadın, bu savaşa mecbur bırakılmasaydı kim bilir daha neler yapardı. Neyse arkadaşlar feminizim üzerine yazsam sayfalarımızı alır yine de bitiremeyiz, verdiğimiz mücadelenin bilincinde ve saygısında, mücadeleci olduğumuzu yaptığımız işlerde ortaya koyuyor, her zaman devam ettireceğimizi gösteriyoruz.

17. istanbul Bianeli

Bianel’in dip notu

17. İstanbul Bienali, Beyoğlu, Fatih, Kadıköy ve Zeytinburnu’nda yer alan 12 sergi mekanının yanı sıra şehrin dört bir yanında, sayıları 50’yi aşan sahaf, kitapçı, lokanta, sinema ve hastanelere ek olarak bir radyo istasyonunda bizimle buluşuyor. Gidin, konuşun, dinleyin, soru sorun ve sanatla dönüşümü hissedin. Ücretsiz olan etkinlik 20 Kasım tarihine kadar sizleri bekliyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir