Ahmet Ümit – Yırtıcı Kuşlar Zamanı / Başkomiser Nezvat katil olabilir mi?

Yırtıcı Kuşlar Zamanı inceleme

Merhaba sevgili okur,

Bir süredir yokum gibi görünse de aslında hep buralardayım. Bir şeylerin peşindeyim ve bunları size anlatmak için yollar arıyorum. Arada bir iş değişikliği falan yaptım. Dışardan düzenli bir akış içinde görünen ama korkunç bir düzensizlikle iş yürütülmeye çalışılan bir sistemde kendi düzenimi kurmaya çalışıyorum. Anlayacağınız kafam oldukça dolu. Böyle zamanlarda en sevdiğim şey kurgu bir hikayenin içinde kaybolmak. Beni tanıyanlarınız bilir, ucu birbirine değmeyen düşünceler içinde kaybolduğum dönemler, polisiye okumaya bayılırım ben. Ahmet Ümit’in yeni kitabı Yırtıcı Kuşlar Zamanı da tam böyle bir dönemde karşıma çıktı. Bende hemen attım kendimi Başkomiser Nevzat’ın yeni macerasına.

Yırtıcı Kuşlar Zamanı / Başkomiser Nezvat katil olabilir mi?

Evet sevgili okur, Ahmet Ümit bildiğimiz gibi aslında. Yine ucu birbirine dokunan Balat, Kurtuluş arasında geçen, babacan Başkomiserimiz Nevzat, Ali ve Zeynep ile bir cinayet peşine sürüklüyor okuyucuyu. Ama bu sefer kitabın başlarında katili birden söylüyor. ‘Hayda’ diyorsunuz şimdi ‘olacak iş değil’! Hatta komiser Ali ve Zeynep gibi katilin suçlu olduğuna asla inanmıyorsunuz. Amma velakin yazarımız 7 yıl öncesine götürünce okuru kafalar bir tık karışıyor ne yalan söyleyeyim. Yani hikayenin akışın da ‘neden olmasın ya’ diyorsunuz sizde. Ki hikayedeki birkaç karakterde sizinle aynı fikirde. Ama hikaye her sayfada sinsice yön değiştirmeye başlıyor ve sizde tüm kurguyu Başkomiser Nevzat ile baştan almaya başlıyorsunuz. Sonlara doğru bir ufak sitem ettim ben yazara. ‘Yapma ya’ dedim ‘hem okuyucuya hem Başkomiser Nevzat’a aynı acıları yaşatma’ sonra da ‘acaba bu Nevzat’ın son hikayesi mi?’ diye ufak bir endişe de ettim. Neyse ki hikayenin sonu benim endişelerimi yersiz çıkarttı.

Ahmet Ümit/ Yırtıcı Kuşlar Zamanı

Dönem dönem Ahmet Ümit kitaplarına ihtiyaç duyan biri olarak şunu söylenilirim ki, Yırtıcı Kuşlar Zamanı’nda Başkomiser’den daha başarılı iz sürdüm. Amir abiyi kahramanımızdan çok daha erken buldum. Yani sevgili okur anladım ki bir Başkomiser Nevzat hikayesinde ben de ekibin bir parçası olmuşum. Karakterin düşünce yapılarına bile hakimim. Sorular sorabiliyor, onların verecekleri cevapları önceden belirtebiliyorum.

Toparlayacak olursak, Ahmet Ümit yalın bir dille bir cinayet soruşturmasının içine sürüklüyor sizi. Ama bu sefer Başkomiser Nevzat’tan da şüphelenmenize neden oluyor. Teşkilatlanmanın içindeki usulsüzlüklerden başlayarak yer yer gündem eleştirisini yapmaktan da çekinmiyor. Toplum olarak geldiğimiz ve geleceğimiz noktalara değiniyor, eleştirisini sayfalara akıtıyor.

Eğer benim gibi ‘bir şey düşünmek istemiyorum’ dönemindeyseniz okumanızı tavsiye ederim. Hikayenin bir parçası olacağınız için sizi kendi sorunlarınızı didik didik etmekten kurtaracak, sayfalar boyunca bir cinayeti çözmeye çalışacaksınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir