Honore de “Balzac”; Kendi Zehrini Yapan Yazar

Balzac

Fransız oyun ve roman yazarı, 19.yüzyılın edebiyatında ‘realizmin’ öncüsü olarak bilinen, yoksulluk ve trajik aile yaşantısıyla büyüyen ve gün içerisinde içtiği sayısız kahve ile kendi zehrini yaratan, ünlü yazar Honore de Balzac’den bahsedeceğiz bu yazımızda.

1799 yılının mayıs ayı Fransa’da dünyaya gelen Balzac, orta sınıf bir aileden gelen baba ve babasından 31 yaş küçük ilgisiz bir anneyle büyüdü. Tabi buna büyümek denilebilirse. Ailesi tarafından yetimhaneye verilen Balzac, 4 yaşına kadar orada büyüdü. Ünlü yazar, çocukluk dönemindeki sevgisizliğin hayatını nasıl etkilediğini şu sözlerle ifade etmiş; “Benim hiçbir zaman annem olmadı… Benim hayatımdaki tüm kötülüklerin sebebi annemdir.”

Yetimhane yıllarından sonra tekrar ailesi ile yaşamaya başlayan Balzac, babasının eğitime olan titizliği ile oldukça donanımlı bir eğitim hayatı geçirdi. Aslen hukuk eğitimi alan yazar, bir süre babasının isteği üzerine hukuk bürosunda staj yaptı.

Balzac

Bulunduğu durumdan tatmin olmayan Balzac, asıl merakı olduğu yazarlık ve edebiyat alanına yönelmeye başladı. Ailesinin ekonomik zorluklar nedeniyle küçük bir şehre taşınmasına karşın Paris’te kalıp, edebiyat ve yazarlık alanında kendini geliştirme kararı aldı. Ailesi tarafından destek alamayan Balzac, kendine küçük bir oda kiralayıp çalışmalarına devam etti. Birkaç yıl sonra yayımlandığı, E.T.A Hoffamnn’dan esinlendiği “La Peau De Chargin” kitabında o dönemlerde yaşadıklarını anlatmıştır.

Balzac’ın ilk çalışması 1820 yılında, aile sorunlarına değindiği “Cromwell” adlı trajik bir tiyatro oyunudur. Bu çalışmasında beklediği başarıyı bulamayan yazar, roman türüne yönelerek farklı isimlerde eserler vermeye başladı. Ama ne yazık ki bu eserlerde de edebiyat çevresinde kendine bir yer bulamadı. Yoksul bir yaşantının içinde boğuşan Balzac, yazmaktan hiç vazgeçmedi. Bir dönem geçimini sağlayabilmek için ticarete girerek bir yayınevi açtı. Büyük bir borcun altına giren ünlü yazar ticarette beklediği başarıyı sağlayamadı.

1829 yılında Sir Walter Scott’un yaşam tarzıyla ilgili bir çalışma olan “Köylü İsyanı” kitabını yayımladı. İlk defa kendi adını kullanan Balzac, bu kitap ile edebiyat dünyasında dikkat çekmeye başladı.

Balzac

Yazma tutkusu kadar varlıklı kadınlara olan tutkusuyla da bilinen Balzac, yaşamı boyunca kendine maddi manevi etkisi olan birçok kadınla beraber oldu. Bu kadınların birçoğuna eserlerinde yer verdiği görülür.

Muazzam bir gözlem ve içselleştirme yeteneğine sahip olan yazar, dönemin Shakespeare’i diye anılır. Günde 15-16 saat çalışan Balzac, bir yazarın kahve içmeden çalışamayacağına inanıyordu. Öyle ki çalıştığı saatler boyunca onlarca fincan kahve tükettiği söylenir.

Zorlu ve karanlık günleri, dünyayı inceleyişi ve bunları eserlerine yansıtma şekli Balzac’e, realizmin babası unvanını getirdi.

Honore de Balzac, 1850 yılın ağustos ayında, yüksek dozda tükettiği kahvelerden kendi zehrini oluşturdu ve bu zehrin kalbine verdiği ağırlığa dayanamayarak hayatını kaybetti.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir