Kötü Adamın 10 Günü izlemeye değer mi? Bonus öneri The Bear

Selam sevgili okur. Dün Netflix Kötü Adamın 10 Günü ‘nü yayınladı. Hazır yarın da iş yok derken, oturup tek solukta izledim filmi. İzlemesem mi diye düşünen arkadaşlar için ufak bir yazı hazırlamayı kendime vazife edindim hemen. Hazır tavsiye modum açılmış bonus öneri kısmına da The Bear’ı ekledim.

Kötü Adamın 10 Günü ne anlatıyor, konusu ne?

İyi Adamın 10 Günü’nden zaten karakterlere hakimdik, ee kelime oyunundan da anladığımız üzere ikinci filmde iyi adamımız kötüye dönüyor. İlk filmdeki iyi adamımız Sadık (Nejat İşler) ikinci filmde oluyor size Adil. Hak edeni koruyan, hak edeni cezalandıran bir adama dönüşüyor. Peki iyi adamımız neden kötü olmaya karar veriyor? İlk filmin sonunda her şey güzeldi. Fatoş ile Sadık beraber bu diyarları terk etmişti. Eee ne oldu? Diyeceksiniz. İşte hikayede burada başlıyor. Sadık’ın mutlu hayatı tersine dönüyor. Elindeki bütün iyi şeyler kayboluyor. Kayıpları ile kendi kimliğini de kaybeden Sadık’ta Adil olmaya karar veriyor. Bunun üzerine Abi lakaplı kötülük eserinin eline düşüyor Adil. Birini bulmak için zorla olaylara dahil olmak zorunda kalıyor. Olayı çözerken kendisinin kurban olduğunu anlıyor. Bir de bir arkadaşı var Adil’in, (Sadık olduğu dönemlerden) bir iş paslıyor. Olaylar bir iken iki oluyor anlayacağınız. Adil halinden memnun. Çalışmak ona iyi geliyor. Bir de harbi adam, hemen kendine bir ekip kuruyor. Eee tabi Pınar’da var. İlk filmden hatırlayacaksınız. Zengin hayatı yaşamak isteyen, full libido lise talebesi bir arkadaş Pınar. İkinci filmde de sahneye çıkıyor. Adil’in kurban olduğu vakada harikulade bir performans gösteriyor. Tek kötü yani kadınlık avrosu bence. Eee bir de Adil’e aşık olması. Adil’de bir yok falan diyor ama lise son sınıf bir kızla … neyse. İsim değişse de huy değişmiyor tabi. İlk filmde de 20 yaş küçük, kendisine abi diyen Fatoş’la beraberdi. Şimdi de 17 yaşındaki Pınar’la. Var bir genç kadın düşkünlüğü.

Neyse toparlayacak olursak; Kötü Adamın 10 Günü sıkılmadan izleyeceğiniz bir iş. Buram buram bir polisiye zaten pek sıkılmanıza izin vermiyor. Nejat’ı da ben role yakıştırdım doğrusu. İzlemek keyifliydi.

Bir mutfak adrenalini The Bear

The Bear, Christopher Storer tarafından yaratılan bir Amerikan komedi-drama televizyon dizisi. Başrollerinde Jeremy Allen White; Ebon Moss-Bachrach; Ayo Edebiri; Lionel Boyce; Liza Colón-Zayas; Abby Elliott gibi isimler yer alıyor. 2022’de başlayan dizinin 2 sezonu yayınlandı.

The Bear’da; kardeşinin intiharı ile büyük mutfaktaki kariyerini bırakarak, Chicago’ya gelen Carmy ‘in mücadelesini anlatılıyor diyebiliriz. Kardeşinin intiharından bir şekilde kendisini de sorumlu gören Carmy, kendisini ifade etmek ve duygularını yaşamak konusunda oldukça zayıf biri. Bu nedenle tüm kariyerini bırakıp (ki kendisi baya ünlü bir şef) Chicago’ya geliyor ve minik bir burger dükkanını işletmeye başlıyor. Salaş, kendi halinde, özensiz ve dağınık bir mekanı içindekilerle birlikte değiştirmeyi kendine görev edinen Carmy, büyük bir sabırla önce çalışanlardan başlayarak eğitim sürecine giriyor. İşler sanıldığı kadar kolay değil tabi. Çünkü Carmy’in düzeltmeye çalıştığı şey aslında ailesi. Eğer ailesi düzelseydi kardeşini kaybetmeyecekti. Yani Carmy bu dükkanı adam etmek zorunda, çünkü bir daha kardeşini kaybetmeye dayanamaz, bu enkazın altından çıkamaz. Canhıraş, mesleğinin getirdiği harikulade sabırla işleri yoluna koymaya çalışan Carmy, Sydney’i stajyer olarak işe alır. Oldukça hırslı olan ve bence sabırsız biraz da ukala olan genç kızımız, mekanı güzel bir restorana çevirmek için Carmy’e büyük yardım eder.

Olay mutfakta geçtiği için her bölüm oldukça eğlenceli. Seyir keyfi yüksek. Mutfağın tam olarak içindeki kaosu ele alıyor ve bu kaosunun insanın kendi hayatındaki karmaşaya bağlayarak çok şey anlatıyor aslında. Ve siz bir mutfak mücadelesi izlerken, birçok hikaye ve hayata da tanık oluyorsunuz.

Ben bir arkadaşımın tavsiyesi ile başladım. Bana “Bir başla bırakamayacaksın” demişti. Cidden de öyle oldu. 2 sezonu iki günde izledim. Bitince de boşta kaldım 😊 Demem o ki arkadaşlar; mis gibi bir dizi. Açın izleyin, bir başladınız mı bırakamayacaksınız benden demesi 😊