‘Picasso’nun sevgilisi’ değil büyük bir sanatçı Dora Maar

Resim sanatının en büyük isimlerinden Picasso’nun, narsis aşk ağına düşen ve ‘Ağlayan kadın’ olarak adlandırdığı Dora Maar’ın, gerçekliğine ve muazzam sanatına değinmek istedim.

Üzülerek söylüyorum ki ruhsal şiddetin, bir sanatçının meslek hayatını ve özel hayatını getirdiği nokta içler acısı. Ve bu şiddetin uygulayıcısı tüm dünyanın sanatına hayran olduğu büyük ressam Pablo Picasso’dan başkası değil.

Dora Maar; 1907 doğumlu, iyi bir ailede yetişmiş, iyi eğitimler almış, kendini geliştirmiş ve sanatında farklı teknikler kullanarak sınırları zorlamış, sürrealist; fotoğraf sanatçısı, ressam, şair ve yazardır.

Dora Maar

Paris’te kendi atölyesini kuran Maar, birçok moda, reklam ve film afişlerine imzasını atar. Sanatı ile gitgide ilgi çeken sanatçı kendine kurduğu karanlık odasında farklı materyalleri bir araya getirerek kolaj çalışmaları yapmaya başlar. Bir dönem savaşın izlerini fotoğraflamak için sokağa yönelen Dora Maar, burada da ses getiren çalışmalarla adından söz ettirir. Şair arkadaşı ile yaptığı çalışmalar da ise etkili eserler ortaya koyar.

Sanat hayatında verimliliği yaşadığı yıllarda ne yazık ki Nora Maar’ın yolu Pablo Picasso ile kesişir. Bence sanatçının hayatının en büyük talihsizliklerinden biridir bu karşılaşma. Tanıştıkları dönemde Picasso hem evli hem de genç sevgilisi Maria Therese Walter’den bir kız çocuk sahibidir.

Picasso, gündüzlerini genç sevgili ile gecelerini ise Dora Maar ile geçirir. Picasso, “Ona ne zaman baksam ağlıyordu” dediği Dora Maar’ı Ağlayan Kadın Serisi ile betimlemiştir.

Picasso’nun Dora Maar tablosu

Picasso’nun hayatında olan kadınlardan farklı olan ama yine de ruhsal şiddetten kaçamayan Dora, birçok eserinde Picasso’ya ilham olmuş ve karanlık oda tekniklerini öğretmiştir.

Dora hem politik açıdan yaptıkları yoğun tartışmalar ile Picasso’nun Masterpiece‘i Guernica‘nın yaratılmasında büyük rol oynuyor bir yandan da bu süreci fotoğraflayarak belgeliyordu.

Picasso ile bitmeyen büyük kavgaları, babasının Arjantin’e dönüşü, yakın arkadaşı Jacqueline Lamba‘nın sürgün edilmesi ve annesinin ölümü genç kadını bunalıma sürükledi.

Dora Maar ve Picasso

Picasso’nun ruhsal şiddetiyle bir zaman sonra tükenen ve üzerine terk edilen Dora Maar, sinir krizi geçirerek, evinde stüdyosunda ne varsa yakar ve uzun süre psikolojik tedavi görür.

Her ne olursa olsun yaratmaktan vazgeçmeyen sanatçı 1997 yılında 89 yaşında hayata veda eder.

Picasso’nun ifadesi ile sanat tarihinde Ağlayan Kadın olarak tanınan Dora Maar, bundan çok daha fazlasıdır. İyi bir fotoğrafçı, ressam, şair ve yazardır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir