Son 10 yılın En Popüler 10 Kitabı

Bu yazımda sizler için son 10 yılın en çok okunan kitaplarından oluşan bir liste hazırladım. Bu listede popüler olan kitaplar ve hikayeleri hakkında kısa bilgilere ulaşacak, okunacaklar listenizi baştan hazırlayacaksınız.

Kitabın sizin için ne ifade ettiğini düşündünüz mü hiç? Ben kendimi hikayelerin içinde kaybetmeye başladığım zaman karşılaşmıştım bu soruyla. Bu kadar vakit geçirmeyi sevdiğim ve üstelik bunu bir zorunluluk gibi hissetmeden yaptığım kitapların hayatımda bir yerlere dokunduğunu fark ettim.  İşte o zaman kitapların benim için ne ifade ettiğini anladım. Kitaplara dalıp farklı hikayelerin içinde, farklı karakterler ile beraber olmanın aslında kedime dokunmak olduğu anladım. Kitaplar, kendime dokunmayı ifade ediyor bana. Bu durum benim kendi ilerleyişimde ihtiyaç duyduğum bir serüvenmiş. Kaybolduğum hikayeler, tanıştığım sayısız karakter ile bunu fark ettim. Bu yüzdendir ki siz sevgili okuyuculara tavsiyem; kitapların sizin için ne ifade ettiğini bir düşünün. Size yararı dokunacak çok güzel cevaplara ulaşacaksınız.

Evet şimdi gel gelelim son 10 yılda en çok okunan kitaplara. Bu kitapları sizin için araştırdım ve içerisinden kendi okumuş olduklarım hakkında ufak notlar hazırladım sizlere.

Son 10 yılın en popüler 10 kitabı

  • Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali

Son yıllarda özellikle sosyal medyada popüler fotoğrafların objesi olmakla ünlenmiş gibi görünse de Kürk Mantolu Madonna, aslında dayatılmış ünün çok daha üzerinde bir kitaptır. Sabahattin Ali’nin, yumuşak kaleminden süzülen ve muazzam bir anı hikayesi anlatılan Kürk Mantolu Madonna’da, okuyucuyu Maria Puder ve Raif Efendi’nin sıcacık hikayesi sarıp sarmalıyor. Kendisine dayatılan hayatı yaşayan, olması istenilen karaktere bürünen Raif Efendi’nin Avrupa’ya gitme fırsatı bulması, hayatı boyunca unutamayacağı ve okuyucuyu beraberinde sürükleyecek bir aşk hikayesine götürü.

Kürk Mantolu Madonna

Berlin’de bir sanat galerisinde hiç tanımadığı bir sanatçının otoportresi dikkatini çeker ve Raif Efendi’nin gönlüne dokunur çünkü otoportredeki kadın sürekli hayal ettiği kadının ta kendisidir. Bu durum Raif Efendi’yi her gün sergiye gitmeye sürükler. Tabloyu seyretmeye gittiği bir gün Raif Efendi’nin hayatı değişir.

Maria Puder, özgürlüğüne düşkün baskın bir karakterdir. Raif Efendi’yi çok naif bulur ve ikilinin ortak düşüncelerde olmaları, birbirlerini tamamlamaları özel bir arkadaşlık ilişkisine döner. Raif Efendi, babasının beklenmedik vefatı üzerine apar topar memleketine döner ve Maria Puder ile mektuplaşarak iletişim halinde kalır. Bir süre sonra mektupların karşılığı birden kesilir ve hikayenin iç yüzü yaşanmaya başlanır.

On yıl sonra ölüm döşeğindeki Raif Efendi’nin acıklı hikayesinin devamını, kendisinin sık sık ziyaret eden iş arkadaşının okuduğu günlüğünden öğreniyorsunuz.

  • Küçük Prens – Antonie de Saint Exupery

Defter kapaklarından sticherlara, t-shirtlerden çantalara, havlulardan plaj terliklerinde kadar baskıları ile karşılaştığımız (ki bu kadarı hiç hoş değil) Küçük Prens, bir dönem çocuk kitabı olarak görülse de özellikle son yıllarda yine muazzam sosyal medyamızın etkisi ile yetişkinlere hitap eden, insanlığın özüne değinen bir hikayedir.

Küçük Prens

Kitapta küçüklerin hayal dünyası ile büyüklerin akıllarının savaşı var. İçerisinde yetişkin yaşamına dair harikulade göndermeler bulunmakta. Hikayenin basit illüstrasyon çizimleri ise özellikle ufak okuyucuları için ayrı bir dünya sunuyor. Ben Küçük Prens’i okuduğumda ilkokula gidiyordum. Üniversite yıllarıma geldiğimde kitabı tekrar okudum ve aynı kitabı farklı iki kitapmış gibi tecrübe ettim. Her iki dönemde de okuması inanılmaz keyifliydi.

  • Dönüşüm – Franz Kafka

Franz Kafka’nın akla gelen ilk kitaplarından biridir. Bunun nedeni Kafka’nın, sembolizmin ve soyut düşüncenin sınırlarını zorlaması diyebiliriz. Dönüşüm, aslında yazarın ne anlattığı değil okuyucunun ne anladığı ile ilgili bir hikaye.

Dönüşüm

Dünyanın döndüğü çarkı ele alan hikayede, özgürlüğe kavuşmanın bu çarktan çıkmak olduğu anlatılır. Amma velakin özgürlüğün için çarktan çıkarken toplumsal dışlanma ile karşılarsın. Hikaye bu acı gerçeklik arasındaki psikolojik burhanı okuyucunun gözlerinin önüne sürer.

  • Simyacı – Paulo Coelho

Simyacı, İspanya’dan kalkıp Mısır piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamının öyküsü. Ama aynı zamanda bir “nasihatnâme”; “Yazgına nasıl egemen olacaksın? Mutluluğunu nasıl kuracaksın?” gibi sorulara yanıt arayan bir yaşam ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen bu romanın, dünyanın dört bir yanında bunca sevilmesinin gizi, kuşkusuz bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor.

Simyacı

Simyacı’yı okumak, herkes daha uykudayken şafak vakti uyanıp güneşin doğuşunu izlemeye benziyor.

  • Serenad – Zülfü Livaneli

Son zamanların en çok okunan kitaplarından biri. Gerek hikayenin tarihin uçlarına dayanması, gerek verilen mücadele kaybolan hayatlar vs bir çok okuyucuyu kendisine kilitleyen bir kitap. Kitabın içeriğine fazla değinmeyeceğim çünkü daha önceki bir yazımda Serenad’dan uzun uzadıya bahsetmiştim. Merak eden arkadaşların Serenad yazısını okumalarını öneriyorum.

Serenad
  • Kırmızı Pazartesi – Gabriel Garcia Marquez

Kitap yazarın çocukluğunun geçtiği kasabada yaşanan namus cinayetini konu alıyor. Yazar hikayede katili ilk sayfalarda okuyucuya gösterse de işlenen cinayetin detayları sizi huzursuz etmekle birlikte meraklandırıyor. Günün sonunda bir bakıyorsunuz ki kitabın sonuna gelmişsiniz.

Kırmızı Pazartesi
  • Hayvanlardan Tanrılara Sapiens

İsrailli Yazar ve Tarih Profesörü Yuval Noah Harari’nin kaleme aldığı Hayvanlardan Tanrılara Sapiens, son zamanların en çok ses getiren kitapları arasında yerini alıyor. Başlangıçtan bugüne insanın tarihsel yolculuğunu ele alan kitap, bugünü meydana getiren tüm koşulları fenni ve sosyal bilimler ışığında açıklıyor.

Sapıens

“Önce her şey bir toz bulutuydu.” Kulağa çok tanıdık geliyor değil mi? Bilindiği üzere bu ifade, karşı tarafın bir konuyu tüm detaylarıyla kavraması adına günümüzde muzipçe kullanılan bir kalıp. Ancak söz insanlık tarihinden açıldığında, bu başlangıcın önemini göz ardı etmek mümkün değil. Hayvanlardan Tanrılara Sapiens; evren, dünya ve insan hakkında sorulan tüm soruları cevaplamaya tam da bu noktadan başlatıyor.

  • Hayvan Çiftliği – George Orwell

Kitapta yer alan olaylar, Bay Jones adlı bir adamın sahibi olduğu Beylik Çiftliği’nde geçiyor. Bay Jones tarafından kötü davranılan hayvanlar, bu durumdan son derece rahatsız oluyor. Bir gün çiftliğin bilge domuzu Koca Reis, hayvanları örgütlüyor ve onlara devrim fikrini anlatıyor. Çok geçmeden Koca Reis öldürülüyor ancak sözlerini hayvanlara miras olarak kalıyor.

Hayvan Çiftliği

Bir gün hayvanlar, yemlerinin verilmediği gerekçesiyle kendilerinin de beklemediği bir şekilde isyan çıkartıyor. Hayvanların bu ayaklanması üzerine Bay Jones ve diğer insanlar çiftliği terk ediyor. Böylelikle ideallerine yerleşen devrimi gerçekleştiren hayvanlar, işe ilk olarak çiftliğin adını değiştirmekle başlıyor. Adı artık Hayvan Çiftliği olan bu yerin yönetimini ise domuzlar ele alıyor.

Napolyon ve Snowball adlı iki domuzun önderliğinde yönetilen çiftlikte başta her şey yolunda ilerliyor. Hayvanlar, bu iki domuz önderliğinde yeni kanunlar oluşturup buna göre yaşamaya başlıyor. Ancak zaman ilerledikçe işlerin rengi değişiyor ve iki lider arasında anlaşmazlıklar başlıyor. Hayvanların eşitliği üzerine kurulan yeni yönetim biçimi, istenenden çok farklı bir hal alıyor.

  • Tutunamayanlar – Oğuz Atay

Tutunamayanlar Oğuz Atay ismiyle özdeşleşmiş bir roman olarak, büyük yazarımızın hayatından izler taşımasıyla da kısmen otobiyografik bir eser olarak da değerlendirilmekte. Roman, son derece üst düzey diliyle çevirisi en zor romanlar arasında yerini alıyor. Tutunamayanlar, sadece birkaç dile çevrilebilmiştir. “Het leven in stukken” adı altında Flemenkçeye (Hollanda Dili) çevrilen eser, eserin Hollandalı çevirmenine ödül getirmiştir.

Tutunamayanlar

Tutunamayanlar konusu itibariyle intihar eden arkadaşının geçmişini araştıran Turgut Özben’in, söz konusu arkadaşı Selim Işık’ın modern hayata neden “Tutunamadığı”nı öğrenme çabasını anlatmaktadır okuyucuya. Romanda Turgut’un karşılaştığı her kişi Selim Işık’ı tanıyan kişilerdir ve her biri Turgut’a Selim’in farklı yönlerini anlatmaktadır.

İletişim Yayınları’nın en prestijli kitaplarından biri olan Tutunamayanlar, ülkemizde olduğu kadar Dünya çapında da merak konusu olan eserlerden biridir.

Her yıl çok satan kitaplar arasında yer alan Eser, TRT Roman Ödülü’ne sahiptir. Tutunamayanlar romanının ilk baskısı 1000 TL gibi bir fiyat ile alıcı bulmuştur.

  • Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku – İlhami Algör

İlhami Algör, alelacayip aşkların ve oyunbazlığın, hüzünlü dolambaçların usta yazarı. Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, İtalya’dan Tophaneye esen bir aşk hikayesini

anlatıyor.

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir