Tekrar okunması gereken kitaplar

Merhaba arkadaşlar, bugün hayatımızın belirli dönemlerinde tekrar okunması gereken kitapları paylaşacağım sizinle. Bir okuduğumu bir daha okumam demeyin, çünkü öyle kitaplarla tanışıyorsunuz ki bazen ilk okuduğunuzda size ifade ettikleri ile daha sonra okuduğumuzda sizde uyandırdığı şeyler bambaşka olabiliyor. Hangi kitaplar onlar gelin beraber bakalım.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, hazırladığım listedeki kitaplar ‘benim için’ tekrar okunması gereken kategorisinde yer alanlar. Sizler için ne ifade eder bilmiyorum amma velakin benim hayatımın çok ayrı noktalarına dokundular. Lafı daha fazla uzatmadan listemize geçelim 😊
Marlo Morgan- Bir Çift Yürek
Daha önce sizlere bahsetmiştim Marlo Morgan’dan. Hatta YouTube’daki ‘Dipnot’ programımızda da uzun uzun bahsettin Bir Çift Yürek kitabından. Bu kitap benim hayatımda tekrar okunması gerekenler kategorisinde yer alan işlerden. Öyle ki yeniden başlamak istediğim ya da tükendiğimi düşündüğüm zamanlarda Bir Çift Yürek bana zorlukların sınırlarını ve yeniden doğuşu anlatır. Dibi görmeyi ve yeniden yükselmeyi ifade eder. Bu nedenle benim için yeri ayrıdır.
Nevâl es-Saadavi – Sıfır Noktasında Kadın
Mısırlı feminist yazarın 1987 yılında, hapishanede tanıştığı idam mahkumu Firdevs’in hikayesinden etkilenip kaleme aldığı Sıfır Noktasında Kadın, kendimi ya da yaptığım şeyi değersizmiş gösterilmeye çalışıldığı, bana değersiz hissettirilmeye çalışıldığı zamanlarda tekrar okuduğum hikayelerden biri. Doğru mücadeleyi nasıl karalamaya çalışıldığı ancak Firdevs’in, istedikleri gibi ezebilecekleri zannettikleri kadından peşinden koşulan kadını yaratışı beni her zaman motive eder.
John Steinbeck – İnci
Üç defa okudum bu kitabı. İlkinde orta okula gidiyordum. O zaman bana sadece acıklı bir hikaye gibi gelmişti. Sonra üniversitenin ilk yıllarında tekrar elime aldım kitabı, bu sefer bana neyi istemen gerektiğini, acaba istediğin şeyin gerçek mi? Gibi şeyler sorgulamıştı. Son olarak ise geçtiğimiz haftalarda okudum tekrardan. Elinde olanla mutlu olmayı bilmeyen, daha çok olanın peşine sürüklenirken aslında kendinden kaybettiğinin farkına varamamayı anlatışı, şu an içinde bulunduğumuz çılgınlığın bir ağını anımsattı bana.
Antoine de Saint-Exupéry – Küçük Prens
Küçük Prens her ne kadar Instagram hikayeleri ile keşfedilmiş olsa da, gerçekten kitap okumayı sevenlerin, çocukluk dönemleri başta olmak üzere hayatlarının birçok döneminde tekrar tekrar okudukları arasında yer alır. İnsanlığın salt özünü anlatır aslında Küçük Prens, bu yüzden ne zaman kendimi kaybedecek olsam okurum.
Piraye Erdoğan – Seyir
Seyir pandemi sürecinde tanıştığım ve okumaktan oldukça keyif aldığım bir kitap oldu. Yine ‘dipnot’un bir bölümünde bahsetmiştim kendisinden. Nefesle başlar ve değişimi anlatır Seyir. Mina’nın hikayesini okuduğunu zannederken aslında kendi yolunun seyrine çıkarsın. Bu kitabı ikinci kez okunmak için henüz raftan indirmedim ancak pusulaya ihtiyaç duyduğumda destek alacağım kitaplardan biri.